Fransızca’da Hırvat anlamına gelen ‘croate’ sözcüğünden türeyerek ‘cravate’ olarak günümüze kadar gelen kravat, medeniyet yuları olarak da bilinir. Askerlerin, avcıların ve çiftçilerin kir ve soğuk havadan korunmak için kullandıkları bir aksesuar olan kravatın günümüze kadar gelen yolculuğunun hikayesine bir göz atın.
1- 1600’lü yıllarda Hırvatların Fransızlara tanıttığı bu aksesuar, Kral XIV. Louis’in hoşuna gider ve zamanla rütbe göstergesi olmaya başlar. Gitgide daha kaliteli kumaşlardan üretilerek daha fazla önemli bir hale gelir.
2- Her zaman centilmenliği ve elitliği gösteren bir aksesuarken İngiliz Dükü 8. Edward tarafından 1930’lu yıllarda bir moda haline getirilmiştir. Bu hale gelmesinde dükün kravatını daha bol bağlaması yatar.
3- Türkiye sınırlarında ilk olarak Sultan Abdülmecit tarafından kullanılan kravat, batılılaşma hareketinin de önemli parçalarında biriydi. Türk aydınları tarafından rağbet görmeye başlamasıyla birlikte günümüze kadar ulaşan yaygın kullanımı da başlamış olur.
4- Cumhuriyet döneminde saygı ifadesi olarak tercih edilen kravat, kentlerde ve kasabalarda yaygın olarak giyilmeye başlamıştır. Zamanla moda olmaktan çıkan ve bir zorunluluk haline gelen bu yular, neredeyse ilkokullarda bile kullanılır ve disiplini temsil etmeye başlar.
5- 70’li yıllarda sadece erkeklerin kullandığı bir giyim aksesuarı olmaktan çıkar ve kadınların da tercih ettiği bir moda haline gelir.
6- Kravatınızı doğru kullanmak istiyorsanız, kravat ucu, pantolon kemerinin alt hizasına gelecek şekilde bağlanmalı, rutubetli yerlerde bırakılmamalı. Kesinlikle ütülenmemeli, kravat düğümü çekiştirilerek açılmamalı ve asla astarı görünmemeli.
TARİHÇE
Takılar hariç üzerimizdeki her giysinin bir fonksiyonu vardır. Peki kravatın boğazı sıkmaktan başka fonksiyonu nedir? Her iki yakayı bir araya getirmekse düğme o işi görüyor. Düğmeleri örtüp giysimizi güzel ve renkli kılmaksa kadınlar niye takmıyor? Pek de kravat sever bir millet olmadığımız açıktır ama ister inanın, ister inanmayın kravatın ortaya çıkışında Türklerin de rolü var.
1660″da Osmanlılar Avusturya ordusuna yenilince o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde olan Hırvatistan’dan (Croatia) bir alay asker zaferin kahramanları olarak Paris’e götürüldüler ve kralın huzuruna çıkarıldılar. Bu askerler boğazlarına renkli mendiller takmışlardı. Bu mendiller Romalılar devrinde hatiplerin, ses tellerini sıcak tutmak için boğazlarına sardıkları mendillere benziyordu. Kral çok beğendi ve kendisi de krallık kravatları takan bir alay kurdu. Kravat kelimesi de Hırvat anlamındaki ‘Croat’tan türedi.
Çok geçmeden bu moda İngiltere’ye sıçradı. Hiçbir centilmen boğazına bir şey sarmadan kendini iyi giyinmiş hissetmiyordu. Kravat o zamanlar o kadar yüksek bağlanırdı ki, insanlar vücudunu döndürmeden etrafa bakamıyorlardı, ama hiç olmazsa bir faydası vardı. Kılıç darbelerine karşı boyunu koruyordu.
Kravat çeşitli şekillerde yüzyıllarca yerini korudu, yüzden fazla değişik bağlama şekli geliştirildi. Bağlama şekilleri üzerine kitaplar yazıldı. 1960 gençliğinin düzene baş kaldırması sırasında biraz gözden düştü ama 1970″li yıllardan başlayarak popülaritesi yine arttı. Tabii ki patronlar kravat takınca çalışanlara da başka seçenek kalmıyordu.
Kravatlar erkeklerin elbise dolaplarının en kolay yıpranabilir aksesuarlarıdır. Genellikle erkekler kravatı düğümünün bir tarafından, ince ucunu çekerek çıkarırlar. Halbuki doğru yol kravatı bağlarken hangi hareketleri yaptıysanız, sökerken de ters sıra ile aynısını yapmanızdır.
Kravatı çıkardıktan sonra her iki ucunu birleştirip iki kat yapmanız, parmağınızın üzerine bir kemer gibi sarmanız, parmağınızı içinden çektikten sonra bütün gece o şekilde muhafaza etmeniz uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Eğer söz konusu olan bir ipek kravat ise sabahleyin de hemen askıya asmanız gerekiyor, bu şekilde içindeki fiberler orijinal şekillerine gelecektir. Son bir uyarı: Üzerinde leke olsa bile ipek kravatları kuru temizlemeye göndermeyin, deforme olabilirler, mümkün olduğunca kendiniz temizlemeye çalışın bu da bir sonuç vermezse dikişlerim söküp mendil olarak kullanabilirsiniz.